🕊️ Bir Kuşun Sessizliği
- Hakan Yüksel
- 11 May
- 1 dakikada okunur
Bazen en derin gözlem, bir şey uçtuğunda değil; durduğunda başlar.
I. Giriş – Uçmayan Kuşlar
Bahçede otururken ağaçta bir kuş fark ettik. Ne öttü, ne uçtu. Sadece duruyordu. Kanatları kapalıydı. Gagası sessizdi. Âmâ gözleri, gökyüzünden yeni dönmüş gibiydi.
Çocuklar baktı:
“Hasta mı?”“Yoruldu mu?”“Neden şarkı söylemiyor?”
Ben ise sordum:
“Peki ya o sadece dinliyorsa?”“Ya bir kuş sadece sessiz kalmak istediyse?”
II. Nezaret – Sessizliği Gözlemek
Görevi verdim:
“Bu kuşu izleyin ama hiçbir ses çıkarmadan.Siz de konuşmayın.Bakın, ama dokunmayın.Hissedin, ama yorum yapmayın.”
5 dakika geçti.Kuş kıpırdamadı.Ama çocuklar değişti.
Bir çocuk fısıldadı:
“Onun sessizliği çok gürültülü.”Bir diğeri:“Ben ilk defa bu kadar uzun bir şeyi izledim.”Bir başkası:“O sadece bakıyor gibi ama aslında dinliyor olabilir.”
III. Tecrübe – Sessizliği Denemek
Sınıfa döndüğümüzde herkesin önüne bir boş kâğıt bıraktım. Sordum:
“Kuş sessizken ne düşündü, yazın.”
Cevaplar geldi:
“Belki de çok konuşmaktan yorulmuştur.”
“Bazen hiçbir şey dememek her şeyi anlatır.”
“O, sessizliğin sesini duyuyordu.”
“Sessizliği paylaştık.”
Ardından çocuklara dedim:
“Şimdi siz de 3 dakika boyunca hiçbir şey yapmayın.Sessizliğinizin içine bakın.”
Bir çocuk gözünü kapattı.Açtığında sadece bir cümle yazdı:
“Benim içimde de bir kuş varmış.”
IV. Kapanış – Uçmadan Öğrenmek
Dersin sonunda çocuklardan biri şöyle dedi:
“O kuş uçmadı ama beni bir yere götürdü.”Diğeri ekledi:“Doğa konuşmuyor gibi ama bazen en çok o anlatıyor.”
Ve o gün herkes, sadece doğanın sesini değil;doğanın sessizliğini de dinlemeyi öğrendi.
Çünkü bazen uçmak gerekmez.Bazen sadece durmak, bakmak ve susmak gerekir.Tıpkı o kuş gibi.Tıpkı gözlem gibi.Tıpkı öğrenmenin başladığı o ilk sessizlik gibi.

Yorumlar