🌧️ Bir Taş, Yağmuru Anlatırken
- Hakan Yüksel
- 11 May
- 1 dakikada okunur
Hiç konuşmayan bir varlığın, yağmurla nasıl hatırladığını dinlemeye çalışan çocukların hikâyesi
I. Giriş – Islanan Taşın Hikmeti
Yağmur sonrası dışarı çıktık.Toprak yumuşak, hava ıslak, taşlar parlaktı.Bir çocuk eğildi, bir taşı eline aldı.Sonra sordu:
“Bu taş az önce kuru muydu?”
Ben cevap vermedim.Sadece dedim ki:
“Taşın üstüne ne yağdıysa, şimdi onu anlatıyor.”“Taş, sessiz bir hikâye anlatıcısıdır.Ama kelimeleri ıslaktır.”
II. Nezaret – Yağmurun İzini Görmek
Çocuklara görev verdim:
“Bir taş seçin.Yağmurdan sonra nasıl değiştiğini inceleyin.”
Bazısı daha koyu renkteydi.Bazısı daha ağır hissediliyordu.Bazılarında minik çatlaklar belirginleşmişti.Ama en çok da şu fark edildi:
“Taşın dokusu değişti, ama kendisi değil.”
Çocuklar not aldı:
“Yağmurdan sonra taş daha sessiz.”
“Islaklık bir şey anlatıyor ama sessizce.”
“Dokununca duygusu değişmiş gibi.”
III. Tecrübe – Taşla Konuşmak
Sınıfa döndüğümüzde her çocuk seçtiği taşın yanına bir kâğıt koydu.Sordum:
“Bu taş konuşsaydı, yağmurdan sonra ne derdi?”
Yazılanlar:
“Ben her zaman buradaydım. Ama beni fark etmediniz.”
“Yağmur beni yıkamadı, hatırlattı.”
“Islanmak kötü değil. Yeniden doğmak gibi.”
Bir çocuk taşına şöyle yazdı:
“Sen düşmedin. Yağmur seni kaldırdı.”
IV. Kapanış – Taş, Yağmur ve Sessizlik
Dersin sonunda taşları geri bahçeye bıraktık.Ama bu kez sadece bir nesne değil,bir anlatıcı olarak baktık onlara.
Bir çocuk fısıldadı:
“Bazen bir taş, sadece ıslandığında konuşur.”“Ve biz dinlemezsek, hikâyesini kaybederiz.”
Ve o gün çocuklar, yağmuru sadece izleyen değil;onu dinleyen taşlar kadar derinleştiler.

Yorumlar